39. Vodafone İstanbul Maratonu

Gezi ,     18. 12. 2017

Merhabalar 

Dünyada kıtalar arası koşulan tek yarış olan İstanbul maratonunun bu sene 39. su koşuldu. Bu sene temaları çoçuklar için koş olan yarışta ben,eşim kardeşim,eşi ve tabi ki canımız çoçuklarımız koştuk. 


Bu bizim ikinci kere maratona katılışımız. 37. maratona katıldık ama bir sonraki sene olana Derin ufak diye gitmemiştik ama gidilirmiş. Çünkü kardeşim 3 aylık oğlu Fikri Yiğitle geldi. Hani şu bebekle zor yaa'cılar varya siz isterseniz bebeklede koşarsınız. Biz biraz kanguru biraz bebek arabası kullanarak 10km koşusunu gayet de Derinle tamamladık.




Koşudan bir gün önce gidip kayıt yaptırmanız gerekiyor. Size tişört, göğüs numarası, adım sayar, çanta tarzı ürünler veriyorlar. Biz bu senede cart yeşile kaldık . Biz bu sene Taksim de bir otel tercih ettik ama otel harika olsada tam bir kavşakta kaldığı için ve gece gündüz korna sesi olduğundan beynimiz şişti. Taksimde kalmamızın sebebi de koşu sabahı servislere ulaşımın kolay olması. Koşu sabahı servislere gittik bebek arabası ve bebekler olduğu için otobüs şöförleri yardımcı olmasa da halk ve polis bizim ilk binmemize yardımcı oldu. Bu öyle bir koşu ki herkes birbirine anlayış konusunda çok samimi zaten de böyle olmayan insan kalkıp da bi dünya yol yapıp ücret ödeyip gelmez. 




Koşuya bireysel katılımın yanında bir çok vakıf, dernek, şirket de katılmıştı ve herkes halinden memnun görünüyordu. 5 kmden sonra su ve sünger istasyonları bulunuyor. Nestle sponsor olmuştu. Benim tek kızdığım boş su şişelerinin yerlere atılmış olmasıydı. Aslında şişeler için geri dönüşüm kutuları konulmuştu fakat o kadar dolmuştu ki insanlarda boşları yere atmışlar ama bence gene de hoş değildi. Benim gördüğüm eksikliklerden biri de yol boyunca tempo yada müzik alanının olmamasıydı. İlk katıldığımız sene tepeden fotoğraf çeken bir mekanizma vardı sizin göğüs numaranızla fotoğrafınızı çekiyordu fakat bu sene yoktu.




Yılda bir kere koşu için kapanınca köprü evlenme teklif eden mi ararsınız köprü üstünde piknik yapan insanlar mı, kostüm giyip farkındalık yaratmaya çalışan mı dersiniz. Bu koşu baya renklere ev sahipliği yapıyor.


İyi kötü çok hızlı olmasak da malum bebekli hayat 10km koşusunu tamamladık bu senede. Koşu tamamlayınca tezahürat yapanlar madalyanızı boynunuza takanlar sizi mutlu ediyor. Koşu hatırası madalya ve koşuda kaybedilen enerjinin geri gelmesi için size hazırlanan çantaları veriyorlar. Bakalım seneye müsait olacak mıyız yine gidebilecek miyiz bilinmez ama çocukla eve tıkılıp kalmayın gidilir de koşulurda gezilirde. 








Sevgiler Duygu'dan...

Ben Kimim
Duygu

Merhaba Ben Duygu. Şu aralar minik tıkırtısını büyüten bir Fransızca öğretmeniyim. 

SOSYAL MEDYA